Mtskheta şehrinde yer alan Antioquia Kilisesi, şu anda Aziz Stefan adıyla anılmakta olup, bölgedeki en eski Hristiyan mimarisi örneklerinden biridir. 4-5. yüzyıla tarihlenen bu kutsal yapı, Betlemi, Tabori, Golgota ve Getsemania gibi saygıdeğer Doğu yerlerinden adını alan diğer kutsal mekanlarla birlikte manzarasını paylaşmaktadır.
Antioquia Kilisesi, zengin tarihi hikayelerle doludur. Adı, 325 yılında Nicea Konsili'nde Antakya patriği olarak seçilen Hristiyanlık tarihinin önemli bir figürü olan Ioane I'ye atıfta bulunmaktadır. Gürcistan'daki Hristiyanlığın ilk günlerinde, Kral Mirian, vaftiz ritüellerinin gerçekleştirilmesi için Roma İmparatoru Büyük Konstantinos'tan Ioane I'i göndermesini talep etmiştir.
Kilisenin inşası, Gürcistan tarihindeki bir dönüm noktasını simgelemektedir. Gürcü tarihinin önemli bir kroniği olan Kartlis Tskhovreba'ya göre, Kral Archil I, Perslerin sürülmesinin ardından Tanrı'ya şükran göstergesi olarak kilisenin inşasını emretmiştir.
Sürekli inanç ışığı olan Antioquia Kilisesi'nin yapısı yüzyıllar boyunca evrim geçirmiştir. Alan, 7-8. yüzyıldan kalma bir salon kilisesi ve 16-17. yüzyıllarda eklenen bir kule ile tamamlanmış bir vestibül gibi çeşitli dönemlere ait yapıları barındırmaktadır. Özellikle, bir zamanlar kilisenin eşiğini süsleyen ve inşaatın mimarı olan Yunan Averlios Akolios'a tanıklık eden bir Yunan yazıtı taşıyan taş, şu anda Mtskheta Müzesi'nde sergilenmektedir.
Marwan II'nin 8. yüzyıldaki saldırıları sonucunda kilisenin yakılmasına rağmen, Antioquia Kilisesi dayanıklılığını göstermektedir. 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon çalışmaları, kilisenin varlığını sürdürmesini sağlamıştır; ancak mevcut görünümü, orijinal formundan sapmaktadır.
Günümüz Gürcistan'ında, Stepantsminda Katedrali veya Aziz Stefan Şehit Kilisesi olarak da bilinen Antioquia Kilisesi, hala aktif bir dini alan olmaya devam etmektedir. Çalışan bir manastır, mekanın ruhsal atmosferine katkıda bulunmaktadır. Mtkvari ve Aragvi nehirlerinin kesişim noktasında yer alan bu kilise, Gürcistan'daki köklü Hristiyan geleneğinin bir kanıtı olarak, ziyaretçileri tarihi zenginliği ve mimari ihtişamıyla büyülemektedir.