Mtskheta-Mtianeti bölgesinin doğal güzellikleriyle çevrili olan Ksani Kalesi, tarihi bir anıt olarak ayakta kalmaktadır. Bu kalenin varlığı, bölgenin savaşlarla dolu zengin geçmişinin ve medeniyetlerin durmaksızın ilerleyişinin bir kanıtıdır.
Ksani Kalesi'nin hikayesi, çatışmalarla dolu bir dönemde başlamaktadır. Yerel liderler, bu vadilerden sık sık gerçekleşen düşman saldırılarına karşı topraklarını korumak için sağlam savunmalara ihtiyaç duyduklarını anlamışlardı. Mukhrani Prensi Bagrati, 16. yüzyılda bu talebe yanıt vererek Ksani Kalesi'ni inşa etti. Önemli bir ticaret yolunu gözetlemek üzere konumlandırılan kale, birçok savaşın merkezi haline geldi ve bu nedenle 18. yüzyılda önemli hasar gördü.
Orijinal amacını yerine getiremeyen Bagrati'nin torunu Konstantine Mukhranbatoni, eski kalenin kalıntıları üzerine yeni bir kale inşa etti. 1746 yılında tamamlanan bu yapı, Konstantinbati olarak adlandırıldı. Dört farklı şekil ve boyutta kule ile çevrili duvarlardan oluşan bir plana sahiptir. Bu kuleler yalnızca askeri ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda garnizonu da barındırarak Gürcü mimarisindeki ikiliği sergilemektedir.
Kușatmalar sırasında kritik bir varlık olan kale, su ve erzak için birçok depoya sahipti. Erişilmesi zor olan kayalık konumu ve iyi stoklanmış malzemeleri, onu dayanıklı bir kalesi haline getirdi. Özellikle, kulelerden birinde su deposu ve on beş geleneksel qvevri tutabilen bir şarap mahzeni bulunmaktadır - bu, Gürcü kültüründe şarabın öneminin, zorlu zamanlarda bile ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
600 metre yükseklikteki Sarkineti Dağı'nın zirvesinde yer alan Ksani Kalesi, Ksani ve Mtkvari nehirlerinin birleşim noktasına stratejik bir bakış açısı sunmaktadır. Bugün, kale kısmen harabe durumda olmasına rağmen, hâlâ görkemli bir varlık olarak durmaktadır. Geçmişin canlı bir hatırlatıcısı olarak, kale duvarlarından yaklaşan bir ordunun görüntüsünü hayal etmemizi sağlıyor.
Ksani Kalesi, Mtkvari Kalesi olarak da bilinir ve Gürcistan'da ulusal öneme sahip taşınmaz kültürel bir anıt olarak tanınmaktadır. 16. yüzyıla ait orijinal taş döşeme mimarisi, 18. yüzyıldaki yeniden inşanın karışık taş-tuğla tasarımlarıyla birleşerek kaleye kendine özgü bir çekicilik katmaktadır. Yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren bu kale, Gürcistan'ın ana doğu-batı karayolundan dikkat çekici bir simge olmaya devam etmektedir.
Bugün, Ksani Kalesi Gürcistan'ın tarihi anlatısının bir sembolü olarak durmakta, tarihçiler, kültür meraklıları ve turistleri benzersiz mimarisi ve zengin geçmişi ile kendine çekmektedir.