Ateni Vadisi'nin yükseklerinde, Gori'ye sadece 12 kilometre uzaklıkta, Ateni Kalesi, Gürcistan'ın zengin geçmişinin bir bekçisi olarak duruyor. Bu görkemli kale, kökenleri zamanla kaybolmuş olsa da, krallıkların yükselişine ve düşüşüne, savaşlara ve bir ulusun direncine tanıklık etti.
Efsaneler, birleşik feodal Gürcistan'ın ilk kralı Bagrat III'ün 10. yüzyılda bu stratejik dağ geçidini ele geçirmek için şiddetli bir savaş verdiğini anlatır. Ateni Kalesi, aşılmaz bir kalesi olarak, Shida Kartli'den güney diyarlarına giden yolu koruyordu. Duvarları, Gürcistan'ın sarsılmaz ruhunun bir kanıtı olarak yüksek duruyordu.
Tarih boyunca, Ateni Kalesi, gücünü fethetmek isteyen düşmanlarla karşılaştı. 1556'da, İran'ın güçlü şahı Tahmasp I bile, savunmalarını aşmak için çaresiz önlemler almak zorunda kaldı ve su kaynağını kesmeye çalıştı. Ancak kale, sarsılmaz bir kararlılığın sembolü olarak ayakta kaldı.
Bir zamanlar güçlü duvarları, koruyucu bir çiti ve gizli su rezervleri olan Ateni Kalesi, hayatta kalmanın bir kalesiydi. 17. yüzyıl, onun çöküşünü işaret etse de ve 1920 depremi sadece harabeler bıraktıysa da, Ateni'nin mirası Gürcistan'ın tarihine kazınmış durumda.
Bugün, Ateni Kalesi'nin kalıntıları, çalkantılı bir geçmişin sessiz bir tanığı olarak duruyor. Shida Kartli'nin Ateni Kanyonu'nda bulunan Ateni Kalesi, cesur ruhları tarihinin yankılarını keşfetmeye davet ediyor. Taşların savaşların yapıldığı, direncin sergilendiği ve bir ulusun kırılmaz ruhunun hikayelerini anlattığı bu zamansız aleme yolculuk edin.