Antik Samtskhe-Javakheti bölgesinde yer alan Sakanape Kalesi'nin kalıntıları, geçmiş medeniyetlerin hikayelerini yankılamaya devam ediyor. Bir zamanlar Atskuri Köyü yakınında yer alan bu hayati kalesi, işgalcilere karşı sağlam bir koruyucu olarak duruyordu ve kalıntıları günümüzde tarih meraklılarına ilgi çekici bilgiler sunuyor.
Atskuri Köyü'nün tarihi kökleri derinlere uzanıyor; ilk yazılı belgelerdeki anılara 11. yüzyıla kadar rastlanıyor. Sakanape Kalesi, diğer adlarıyla – Tamar Kalesi, Tsriokhi Kalesi ve Besaltavi Kalesi – 12. yüzyılda tarihe girdi. Ancak, 16. yüzyılda yazılı kaynaklar, varlığını detaylı bir şekilde kaydetmeye başladı.
Sakanape Kalesi'nin gücü sadece sağlam yapısında değil, aynı zamanda stratejik konumunda yatıyordu. Imereti'den Meskheti'ye giden yolu gözetleyerek, komutan kuleleri çevredeki toprakların tam kontrolünü sağlıyordu. Bu kale, koruyucu bir engel olmanın yanı sıra, Atskuri Köyü sakinlerini yaklaşan tehditler konusunda uyaran bir alarm sistemi işlevi görüyordu. Tehlike anlarında, köylüler kalenin duvarları içinde, Meryem Ana'nın Uyuması Kilisesi'ni barındıran bir salon tipi yapıda sığınak buluyorlardı.
Kesme taşlardan inşa edilen kilise, bir zamanlar duvarlarını süsleyen 11. yüzyıla ait freskleriyle övünüyordu, ancak zaman bu sanat eserlerini solgunlaştırdı ve taş yüzeylerini aşındırdı. Bugün, yalnızca kalenin kalıntıları ve kilisenin kalıntıları, geçmişteki ihtişamına tanıklık ediyor.
Zamanın tahribatına rağmen, Sakanape Kalesi tarihi önemiyle ilgi çekmeye devam ediyor. Sadece komşu toprakları kontrol etmekle kalmıyor, aynı zamanda savunma amaçlı bir tampon görevi de üstleniyordu. Bir düşman saldırısı durumunda, Sakanape Kalesi, Atskuri Kalesi'ne sinyaller göndererek Imereti'den Meskheti'ye giden boğazı kapatıyordu. Bu kale, Atskuri Kalesi'nin düşüşünden sonra halka sığınak sunan ikinci bir savunma hattı olarak kabul ediliyordu.
Bugün Sakanape Kalesi'nin geriye kalanları, duvarlarının ve çatısının bir kısmının çökmüş olmasıyla, eski ihtişamının gölgesinde kalmış olsa da, dayanıklı kalıntılarıyla hala hayranlık uyandırıyor. Bu siteyi ziyaret etmek, sadece Gürcistan'ın antik geçmişine bir yolculuk yapmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgenin kalıcı tarihsel önemini, hayati bir askeri kontrol noktası olarak rolünü ve mimari parçalarının zamanla nasıl ayakta kaldığını vurguluyor.